Boşanma ya da ölüm gibi evliliğin sona ermesi durumlarında mal paylaşımı süreci devreye girer. Türk Medeni Kanunu’na göre, eşler arasında uygulanan mal rejimi, boşanma ile olduğu gibi, eşlerden birinin ölümü durumunda da sona erer ve mal paylaşımı süreci başlar. Bu süreçte hangi malların paylaşıma tabi olduğu, borçların nasıl değerlendirileceği ve tarafların hakları büyük önem taşır. İşte mal paylaşımı davalarında dikkate alınması gereken haklar ve süreçler.
1. Mal Rejimleri Nelerdir?
Türk Medeni Kanunu’nda 2002 yılından sonra yürürlüğe giren edinilmiş mallara katılma rejimi, evlilik süresince edinilen malların eşler arasında paylaştırılmasını esas alır. Ancak taraflar, evlilik öncesi ya da evlilik sırasında farklı bir mal rejimi belirlememişse, bu rejim geçerli olur. İşte en yaygın mal rejimleri:
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi: Eşlerin evlilik sırasında elde ettikleri mallar, boşanma durumunda yarı yarıya paylaşılır.
Mal Ayrılığı Rejimi: Her eşin kendi adına olan malvarlığı, boşanma durumunda yine kendisine ait kalır.
Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi: Eşler mal ayrılığı esaslarına göre hareket eder, ancak bazı mal varlıkları boşanmada paylaşıma tabi olabilir.
Mal Ortaklığı Rejimi: Eşlerin tüm mal varlığı, ortak bir mal varlığı olarak kabul edilir ve boşanma durumunda paylaşılır.
2. Edinilmiş Mallar ve Kişisel Mallar Arasındaki Fark
Mal paylaşımı davalarında en önemli konulardan biri, edinilmiş mallar ile kişisel mallar arasındaki farkı anlamaktır. Bu fark, hangi malların paylaşıma dahil olup olmayacağını belirler.
Edinilmiş Mallar: Evlilik sırasında eşlerin çalışarak kazandıkları gelirler, satın aldıkları taşınmazlar, birikimler ve tasarruflar bu kategoriye girer. Bunlar, boşanma durumunda yarı yarıya paylaştırılır.
Örneğin, evlilik süresince alınan bir ev veya araba edinilmiş mal olarak kabul edilir.
Kişisel Mallar: Evlilik öncesinde sahip olunan mallar, miras yoluyla edinilen mallar veya bağış olarak alınan mal varlıkları kişisel mal olarak kabul edilir ve mal paylaşımına tabi olmaz. Ancak, kişisel mallardan elde edilen gelirler, edinilmiş mal olarak değerlendirilir.
Örneğin, evlilik öncesi alınmış bir ev kişisel mal olarak kabul edilir. Ancak bu evin kira getirisi edinilmiş mal olarak paylaşılır.
3. Mal Paylaşımı Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davası sırasında mal paylaşımı davası açılabilir ya da boşanma gerçekleştikten sonra ayrı bir dava olarak açılabilir. Sürecin doğru bir şekilde işlemesi için aşağıdaki adımları izlemek gereklidir:
Dilekçe Hazırlama: Mal paylaşımı davası için bir dilekçe hazırlanmalı ve davacı eşin talepleri açıkça belirtilmeli, deliller gösterilmelidir. Davaya konu edilen mal varlıklarının dökümü, tapu ve araç kayıtları gibi belgeler de sunulmalıdır.
Mahkemeye Başvuru: Mal paylaşımı davaları; Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme, diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Mal Varlığı Araştırması: Mahkeme, davacının davaya konu ettiği, mal varlıklarını tespit etmek için çeşitli kurumlar yazılacak yazılar ile delilleri toplar. Tapu kayıtları, banka hesapları ve araç tescil belgeleri gibi kayıtlar incelenir.
Hisselendirme ve Paylaştırma: Elde edilen edinilmiş mallar belirlendikten sonra, taraflar arasında eşit bir paylaşım yapılır. Ancak, mallarla ilgili mevcut borçlar (örneğin, evin kredi borcu ya da araç kredisi) bu paylaşım öncesinde mahsup edilir.
4. Dava Süresi ve Zaman Aşımı
Mal paylaşımı davaları, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılabilir. Bu süre içinde dava açılmazsa, mal paylaşımı talep etme hakkı zaman aşımına uğrar.
5. Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Mal paylaşımı davalarında tarafların hak kaybına uğramaması için aşağıdaki önemli hususlara dikkat edilmelidir:
·Davalının malvarlığının gizlenmesi durumunda, tarafın hakkını korumak adına mahkeme, davacının usulüne uygun talepte bulunması ve delillerini sunması halinde detaylı bir inceleme yapacaktır.
·Üçüncü Kişilere Mal Devri: Boşanma sürecinde, eşlerden birinin mal varlığını üçüncü kişilere devrederek diğer eşin haklarını ihlal etmesi sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu gibi devirler, kötü niyetli ise mahkeme tarafından iptal edilebilir.
·Kişisel Malların Korunması: Kişisel mal olarak değerlendirilen varlıkların, paylaşıma tabi olmadığının ispatı önemlidir. Kişisel malların paylaşım dışında tutulabilmesi için bu malların kişisel mal olduğuna dair delillerin mahkemeye sunulması gerekir. Evlilik öncesinde sahip olunan mallar, miras veya bağış yoluyla elde edilen varlıkların kişisel mal olduğu kanıtlanmalıdır.
Sonuç
Mal paylaşımı davaları, boşanma ya da ölüm gibi durumlarda oldukça karmaşık ve titizlikle yürütülmesi gereken bir süreçtir. Eşler arasında edinilmiş malların ve kişisel malların doğru bir şekilde ayrılması, her iki tarafın da haklarının korunmasını sağlar. Boşanma durumunda olduğu gibi, eşlerden birinin ölümü halinde de mal rejimi sona erer ve mal paylaşımı süreci başlar. Ölümle birlikte başlayan bu süreçte, sağ kalan eşin mal rejiminden doğan hakları dikkate alınır ve miras hukukuyla birlikte değerlendirilir. Bu nedenle, mal paylaşımı konusunda hak kaybı yaşamamak adına uzman bir avukat desteği almak, sürecin doğru bir şekilde yürütülmesine yardımcı olacaktır.
Comments