Kefalet sözleşmeleri, borç ilişkilerinde güvence sağlamak amacıyla sıkça başvurulan yöntemlerden biridir. Borçlu, borcunu yerine getiremediği durumlarda alacaklının zararını önlemek amacıyla üçüncü bir kişi olan kefil devreye girer. Ancak kefalet sözleşmeleri, hem borçlu hem de kefil için ciddi hukuki yükümlülükler doğurur. Peki, kefalet sözleşmesine taraf olanlar hangi hak ve yükümlülüklere sahiptir?
Kefil Olarak Sorumluluklarınız
Kefalet sözleşmesi, borçlunun borcunu ödeyememesi durumunda kefilin alacaklıya karşı kişisel sorumluluk üstlendiği bir sözleşmedir. Bu sorumluluk, borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan tüm sonuçları içerir. Ancak kefilin bazı savunma hakları da bulunmaktadır. Örneğin, kefil borçlunun sahip olduğu belirli savunmaları alacaklıya karşı ileri sürebilir.
Kefilin Savunma Hakları
Kefalet, borca bağlı (fer’i) bir yükümlülük olduğu için, kefil borçlunun alacaklıya karşı ileri sürebileceği savunma haklarını kullanabilir. Örneğin, borçlunun borcunun hiç doğmamış olduğu, ödemiş olduğu veya borcun zamanaşımına uğradığı gibi savunmaları kefil de ileri sürebilir. Bununla birlikte, bazı durumlarda kefil bu haklardan faydalanamaz. Örneğin, borçlunun ödeme güçsüzlüğü veya iflası gibi nedenlerle kefil alacaklıya karşı kendini savunamaz. Ayrıca, kefalet sözleşmesinde belirtilen özel durumlara bağlı olarak kefilin sorumluluk sınırları değişiklik gösterebilir.
Geçerli Bir Kefalet Sözleşmesi Nasıl Olmalı?
Türk Borçlar Kanunu'na göre, geçerli bir kefalet sözleşmesi yapabilmek için bazı şartların yerine getirilmesi zorunludur. Bu şartlar, kefaletin hem taraflar açısından hukuki geçerliliğini sağlamakta hem de tarafların haklarını korumaktadır:
Yazılı Şekil Şartı: Kefalet sözleşmesi mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır. Bununla birlikte, kefaletin tarihi, kefilin sorumlu olduğu azami tutar ve kefaletin türü (adi kefalet veya müteselsil kefalet) kefil tarafından el yazısıyla yazılmalıdır.
Eşin Rızası: Eğer kefil evli ise, Türk Borçlar Kanunu’nun 584. maddesi gereği eşinin yazılı rızası gerekmektedir. Ancak, ticaret siciline kayıtlı bir ticari işletme sahibi olanlar bu şarttan muaftır.
Asıl Borcun Belirli Olması: Kefalet verilen borcun belirli veya belirlenebilir olması gerekmektedir. Borcun miktarı ve kefaletin kapsamı açık bir şekilde anlaşılmalıdır.
Kefilin Hukuki Ehliyeti: Kefalet sözleşmesi yapacak kişinin tam ehliyetli olması gerekir. Sınırlı ehliyetsizler (örneğin 18 yaşından küçükler veya yasal temsilciye ihtiyaç duyan kişiler) kefalet sözleşmesi yapamazlar, yalnızca yasal temsilcilerinin izniyle kefil olabilirler.
Adi Kefalet ve Müteselsil Kefalet
Kefalet sözleşmesinde iki tür kefalet vardır: Adi Kefalet ve Müteselsil Kefalet. Bu iki tür arasında alacaklının borçluya ve kefile hangi aşamada başvurabileceği ile ilgili farklar bulunmaktadır.
Adi Kefalet: Adi kefalet durumunda, alacaklı önce borçludan tahsil yollarını denemek zorundadır. Yani borçlu borcunu ödemediği veya ödeme gücünün olmadığı ispatlanmadan kefile başvurulamaz. Kefil, alacaklıya karşı “önce borçludan tahsil et” diyerek savunma yapabilir. Bu durum kefilin sorumluluğunu sınırlar.
Müteselsil Kefalet: Müteselsil kefalet, alacaklının doğrudan kefile başvurabilme hakkı tanır. Alacaklı, borçludan tahsil yollarını tüketmeden kefilden ödeme talep edebilir. Bu kefalet türünde kefilin sorumluluğu daha geniştir ve borçlu ödeme yapamadığında alacaklı, borcu doğrudan kefilden tahsil edebilir.
Yargıtay Kararı Işığında Adi ve Müteselsil Kefalet
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2016/2405 E. ve 2016/10936 K. sayılı kararında, adi ve müteselsil kefalet ayrımına önemli bir vurgu yapılmıştır. Karara göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesi uyarınca, müteselsil kefil sıfatının el yazısıyla açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Ancak, Türk Ticaret Kanunu’nun 7. maddesine göre, ticari borçlara kefaletin müteselsil kefalet olarak kabul edileceği karine olarak düzenlenmiştir. Bu karar ticari borçlar için önemli bir içtihattır.
Somut olayda, müteselsil kefalet ifadesi kefilin el yazısıyla yazılmamış olmasına rağmen, ticari borçlar için kabul edilen bu varsayım nedeniyle kefaletin müteselsil olduğu karara bağlanmıştır. Bu içtihat, ticari kefaletlerde kefilin sorumluluğunun daha geniş olabileceğini ve bu nedenle ticari hayatta kefil olacak kişilerin bu durumu göz önünde bulundurmaları gerektiğini göstermektedir.
Kefalet Sözleşmesinde Haklarınızı Koruyun
Kefalet sözleşmeleri karmaşık hukuki yapılar içerir. Bu nedenle, kefil olarak sorumluluklarınızı ve haklarınızı bilmek, ileride karşılaşabileceğiniz olası riskleri önceden önlemenize yardımcı olur. Geçerli bir kefalet sözleşmesi imzalamadan önce mutlaka bir hukukçuya danışmakta fayda vardır. Hukuki destek almak, hem borçlu hem de alacaklı açısından olası anlaşmazlıkların ve risklerin önüne geçilmesini sağlar.
Comments