top of page
Ara

İş Kazalarında Zamanaşımı Süresi ve Başlangıcının Hesaplanması: (Hukuk Genel Kurulu 2018/1020 E., 2021/832 K. Kararı İncelemesi)

Yazarın fotoğrafı: Adem TosunAdem Tosun

Giriş

İş kazalarında işverenin sorumluluğu, hem Borçlar Kanunu'nun (TBK) hem de İş Kanunu'nun iş sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri çerçevesinde değerlendirilmektedir. İş kazalarından doğan tazminat talepleri ile ilgili davaların zamanaşımı süresi ise hukukun önemli bir konusudur. Bu makalede, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2018/1020 E., 2021/832 K. sayılı kararında iş kazalarından kaynaklanan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinin nasıl hesaplanması gerektiği ele alınacaktır.


Hukuki Dayanaklar

İş kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süreleri, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 146. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 149. maddesi hükümleri doğrultusunda belirlenmektedir. TBK'nın 146. maddesi genel olarak alacak davalarında 10 yıllık zamanaşımı süresini düzenlerken, TBK 149. maddesi zamanaşımının alacağın muaccel olmasıyla başlayacağını belirtir.

İşverenin iş kazasından doğan tazminat sorumluluğu ise TBK'nın 417. maddesi ve İş Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca hizmet sözleşmesine dayalı bir yükümlülük olarak ortaya çıkmaktadır. İşverenin gözetme borcuna aykırı davranışı hem sözleşmeye aykırılık hem de haksız fiil hükümlerine dayalı olarak tazminat sorumluluğunu doğurabilir.


Hukuk Genel Kurulu Kararının İncelenmesi

Hukuk Genel Kurulu'nun 2018/1020 E., 2021/832 K. sayılı kararında, iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebinde bulunan davacının zararının hangi tarihte öğrenildiği ve bu tarihe göre zamanaşımının nasıl hesaplanması gerektiği tartışılmıştır.


1. Zaman Aşımının Başlangıcı ve Zararın Öğrenilmesi

Hukuk Genel Kurulu, iş kazalarında zaman aşımının başlangıcı için zararın tam olarak öğrenilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Zararı öğrenmek, sadece zararın varlığını değil, zararın kapsamı ve unsurlarını tam olarak bilmek anlamına gelir. Zararın kesin olarak belirlenmesi, özellikle maluliyet oranının tespit edilmesi ile mümkün olur. Bu nedenle, zamanaşımı süresi, maluliyet oranının kesinleştiği tarihten itibaren başlar.

Somut olayda, iş kazası nedeniyle bir gözünü kaybeden davacının maluliyet oranı %47 olarak belirlenmiş ve bu oran, yargılamalar sonucunda kesinleşmiştir. Hukuk Genel Kurulu, bu tarihin zararın kesin olarak öğrenildiği tarih olduğunu ve zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren başlaması gerektiğini kabul etmiştir.


2. 10 Yıllık Zamanaşımı Süresi

Kararda, iş kazalarından doğan tazminat talepleri için TBK'nın 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak, zamanaşımı süresinin başlangıcı, zarar ve zararın kapsamının kesin olarak öğrenildiği tarihe göre belirlenir. Zararın ortaya çıktığı tarihte değil, zarar kapsamının tam olarak belirlendiği tarihten itibaren 10 yıllık süre işlemeye başlar.


3. Zamanaşımı Süresinin Uygulanması

Hukuk Genel Kurulu, somut olayda davacının zararını kesin olarak maluliyet oranının belirlenmesiyle öğrendiğini ve bu tarihten itibaren zamanaşımı süresinin işlemeye başladığını tespit etmiştir. Davacının ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırdığı tarihin bu 10 yıllık sürenin içinde kaldığı ve dolayısıyla zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığına karar vermiştir.


Sonuç

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bu kararı, iş kazalarından kaynaklanan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinin belirlenmesinde zararın kesin öğrenilme tarihinin esas alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Zararın tüm unsurlarıyla birlikte belirlenmesi ve öğrenilmesi, zamanaşımı süresinin başlangıcını oluşturur. İş kazası tazminat davalarında 10 yıllık zamanaşımı süresi genel kural olarak uygulanır; ancak bu sürenin başlangıcı, zararın tam olarak öğrenildiği tarih olarak kabul edilmelidir.

Bu karar, iş kazaları ile ilgili davalarda zamanaşımı süresi ve bu sürenin başlangıcının belirlenmesi konusunda önemli bir içtihat niteliği taşımaktadır. İş kazası mağdurları ve hukukçular için, zararın ne zaman öğrenildiği ve bu tarihe göre zamanaşımı süresinin nasıl hesaplanacağı konularında dikkatli olunması gerektiğini göstermektedir.

Kaynakça

  • 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu

  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/1020 E., 2021/832 K. Kararı

  • İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

Bu makalede, iş kazalarına ilişkin zamanaşımı süresi ve bu sürenin nasıl hesaplanması gerektiği konusu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2018/1020 E., 2021/832 K. sayılı kararı ışığında incelenmiştir.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Avans Faizi Nedir?

Avans faizi, ticari işlemler ve sözleşmelerden doğan borç ilişkilerinde önemli bir yer tutan faiz türlerinden biridir. 3095 sayılı...

Suçta Tekerrür Nedir?

Tekerrür Tanımı: Tekerrür, bir kişinin daha önce işlediği bir suçtan dolayı cezası kesinleştikten sonra belirli bir süre içinde yeniden...

Comments


bottom of page